Seishun 18 ile yolculuk #3 :Kyoto, Kobe, Okayama

Seishun 18 ile yaptığım gezinin bir sonraki durağı Kyoto oldu. Açıkçası Nara’dan sonra Mie ve Wakayama’yı gezmek istemiştim, ancak hem yorgunluk hem sıcak hem de başka bir planın güzelliği beni bu fikirden vazgeçirdi. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim Osaka’da okuyan arkadaşım Bebil’le Kyoto’da buluşma fikri daha güzel geldi. Ve uzak mesafelere kullanmak daha mantıklı olsa da, kullanıverdim biletimi Kyoto’ya giderken.

20180811_023649_0

Ve yıllar sonra tekrardan 40 küsür sıcağın altında nefes alamazken Kyoto Kulesi ile buluştuk. Burda da 1 geceliğine guesthouse ayarlamıştım, o yüzden önce eşyalarımı bırakmaya otele gittim otobüsle. İlk Kyoto ziyaretimde hem ulaşım sistemlerinin beni aşırı germesi (Otobüs trenden daha yaygın ve herkes çok sinirli görünüyordu :D) hem de etrafı görme sebebiyle Kyoto İstasyonu’ndan Kinkakuji’ye kadar yürümüşlüğüm vardır. Ama bu kez o sıcakta mümkün olamadı. Bineceğim otobüsün durağını ararken görevli bi amcanın nereyi arıyorsun söyle bakayım diye yardım etmesi de tatlış bir andı. Her neyse bi şekilde otobüse bindim, etraf Çinlilerle doluydu tabi. Kyoto’nun eksi puanı da turist aşırılığı işte.

Otele giriş işlemleri yaparken ve terden ölmüşken görevli kızla da bayağı muhabbet ettik. Sonra eşyalarımı koyup hemen çıktım yine otobüse atladım ve otelime gittim. Çevre aşırı tanıdık geliyordu, sonra fark ettim ki 2 yıl önce geldiğimde kaldığım otelin tam karşısındaki otelde yer ayırtmışım :’) Kendime bayağı bir şaşırdım. O zamanlar 7bin500yene anca yer bulmuştum bi de, bu kez kalacağım yer 2 ya da 2.500yendi.

Meşhur Kawaramachi’de Bebil’le buluştuk. Açtık tabii, ama paramız yoktu ucuz bir yerler aradık. Hiç de ucuz olmayan bir yerde fast food tükettik fsdfjsd biraz dolaştık, hatta geta aldım bi dükkandan ve ayağımda parçalanan ayakkabıları çöpe attım.

20180811_074053_0

Kawaramachi’de bi izakayaya girdik birer bira içtik ama yiyecekleri pahalı geldi çıktık. Başka küçük bir dükkan bulduk. Tezgah kısmına oturduk, tavuk şiş yapan amcayla muhabbet ede ede güzel bi gece geçirdik. Ama paramız yok diye ucuz yerlerde takılalım derken hep hata yapmamız sebebiyle hesap ettiğimizden fazlaca zarara girmiş bi şekilde ayrıldık Bebille. Otelime döndüm. Korkunç tarafı 20-25 kişilik yatakhanede tek başımaydım :’D Bi şekilde uyudum ama ertesi sabah yine erkenden kalktım ve yollara düştüm.

20180812_105909_0

Bu kez, Hiroshima’ya kadar gitmek istiyordum. 2-3 yıl öncesinde Ehime’de okurken bi tek dibimdeki Hiroshima’ya gidememiştim o yüzden hep içimde kalmıştır. Güzergahımı da belirledim, Okayama’da mola verip orada okuyan arkadaşımla buluşup bi yemek yiyip öyle devam edecektim. Hiroshima’da da 2 gecelik guesthouse ayarlamıştım yine. Kyoto’dan bindim trene yine deniz kenarından gitmeyi planladım. Sonra hiç hesapta yokken Kobe anonsuyla bi anda fırladım trenden. Dedim, neden olmasın, görmüş olurum.

20180812_124038_0.jpg

İstasyondan deniz kenarına kadar olan kısmı biraz dolaştım. Fotoğrafta görülen ortamda minik bi konser vardı biraz onu izledim. Sonra istasyona dönmeye çalışırken içinden geçip gitmem gereken devasa AVMde kayboldum. Abartısız yarım saat falan dolaştım durdum, levhalara göre gitsem bile çıkamıyorum bi türlü avmden istasyonun alt geçidine. O kadar bunalmıştım ki oturup ağlayasım gelmişti yani unutamıyorum fsldfjsdf aynı hissi bi de Shinjuku istasyonundan çıkamadığımda yaşardım, ki her gidişimde çıkamıyorum ya da yanlış yerden çıkıyorum kabullendim artık bunu fsdfjdsf

Neyse en sonunda sora sora buldum, bindim trene. Himeji’de hazır aktarma yapacakken inip bir de Himeji kalesini görmek istiyordum aslında. Ama bi sıcak bi de klima soğuğu yemekten sanırım kötü oldum. Bi sonraki trenimi ayakta beklemeye bile halim kalmamıştı, Himeji’den vazgeçip bi kenara çöktüm. Trende de ayakta gitmek zorunda kaldım zaten. Değişik, kimsenin olmadığı köy yerlerinde falan aktarma yapıp en sonunda Okayama’ya ulaştım. Ve hayatımda gördüğüm en sıcak havaya giriş yaptım trenden iner inmez. O kadar ki anında ter bastırdı ve ayağımdaki getalardan fiyt fiyt kaymaya başladım flsdkfj Ahşaptı zaten tabanları, çok yıprandığım anlar yaşandı arkadaşımla buluşana kadar yani. Asıl çilem bundan sonra başlıyordu…

Trende Okayama’dan Hiroshima’ya giden tren saatlerine bakmıştım ama hiç sefer görünmüyordu. O yüzden arkadaşımla buluşup önce görevliye Hiroshima seferlerini sordum. Aldığım cevap şok ediciydi. Bi ay kadar olan sel felaketi yüzünden normal tren seferleri yokmuş hala, sadece shinkansen varmış. Ve benim shinkansen için verecek param yoktu. Bir kez daha Hiroshima’ya gidemeyecek olmamın şokundan sıyrılıp hemen otel rezervasyonumu iptal ettim. Sonra yemek yemeye gittik fsdlfjsdf Geleceği düşünmeden yaşamak en iyisi yeaa dedim. Okayama küçük bir yer olduğu için ulaşım bisikletle rahat oluyormuş. Arkadaşın bisikleti vardı, bana da istasyon önünde kiralanan bisikletlerden kiraladık. Ki olayı çok zor anladık. Bir makineyi yaklaşık yarım saat meşgul etmiş olabiliriz flksdf sağlık olsundu.

İlk olarak arkadaşın yurduna gittik, eşyalarımı bıraktım. Sonra dedi ki seni en sevdiğim okonomiyakiciye götürcem, ki uzun zamandır canım çekiyordu. Atladık bisikletlere gittik ki kapalı :’) Hayal kırıklığıyla başka okonomiyakici bulduk girdik, oturduk menüyü incelerken içimize sinmedi. Çaktırmadığımızı düşünerek sıvışarak çıktık :’D Soluğu Burger King’de aldık sonuç olarak fsldfjsdjf Yemeğimizi yedik, sonra bisikletlerle adını bilmediğim nehir kenarına gittik ve Okayama Kalesi’ni de gördüm sonunda.

Festival gibi bir şey vardı, biraz insanları izledik. Sivrisineklerden rahatsız olana kadar takıldık ve kendimizi izakayaya attık. Güzel güzel yedik içtik yine. Aslında arkadaşın yurdunda kalacaktım gizli gizli ama eşyalarımı bırakmaya gittiğimde bile işkillenen görevli öğrenciden çekindim :’D Normalde misafirlere serbest olan kısımda tuvalete gidiyordum, arkamdan excuse me oldu, siz kimsiniz arkadaşı mısınız falan dedi. Dedim yes canım, tuvalete gidiyorum. Orası yasak ama tuvalet kağıdı da yok falan dedi gıcık, ben de küstüm geri döndüm arkadaşı beklediğim odaya. Sonra bana tuvalet kağıdı getirmiş bu kız fskldjf Ama küstüm bi kere, dedim gerek yok gitmicem! Sonra kalmaya da çekindim tabi gece. O yüzden fedakar arkadaşımla sabaha kadar karaoke yapmaya karar verdik :’D Yaklaşık gece 11den sabah 5e kadar karaoke yaptık. Sonra sabah istasyonda bi kahvaltı yaptık ve o kendi yurduna uyumaya gitti. Ben de Hiroshima’ya gidememiş hayalleri yıkılmış bir şekilde bir gün önceden Osaka’ya gittim.

Osaka’ya gitmek resmen her yaz kuzenlerine gitmek gibi bir şeydi benim için Bebil ve Yibib orada oldukları için. Gezmek amacıyla gittiğim söylenemez yani. Zaten birkaç saat sonra Bebil’in yatağında uyuyordum misler gibi. Bundan sonrası olaylar biraz daha farklı gelişiyor, araya Kore gezisi giriyor. O yüzden bu da burada bitsin şimdilik.

Görüşürüz!

Leave a comment