Kötü başlangıç

20180805_040613_0.jpg

Daha ocak ayı bile bitmeden müthiş bir karamsarlığa kapılmış durumdayım. Hem de öylece otururken geliverdi bu karamsarlık. En sevmediğim huylarımdandır zaten. Kafamın içinde büyütür büyütür, ölsem daha iyi diyecek hale getiririm kendimi. Belki de hayatımda hiçbir şeye kötü bir etkisi olmayacak ama bi kere istediğim gibi sonuçlanmadı ya işte…

Bu karamsarlığa itenlerden 2 tanesini yazayım buraya, çünkü bu yıl yapmak istediklerim listesine yazmıştım zaten. Evet, tik değil çarpı attık 2 tanesine. Olmadı çünkü, ha yıl içinde olası var ama ilkinde olmadı bi kere. Bi şeyleri kaybedince hemen vazgeçerim bu da bir diğer güzel huyum.

İlki geçen günlerde açıklanan Japonca Yeterlik sınavı sonuçlarının karamsarlığı tabii ki. Böyle ezber ölçen testlerde kötü olduğumu bilmeme rağmen çalışmamak benim suçum tabii. O belgeyi alabilmek umrumda olmazdı eğer yapmayı düşündüğüm bir şey olmasa. Zincirleme olarak yapmak istediğim şeyi de yapamıyorum şu an tabii. Temmuzda yine sınav var. Mezuniyet sonrası yani. Şimdi vazgeçmiş olsam da yine de gireceğimi biliyorum. Ama yapmak istediklerim için çok geç olacak beni üzen bu. Belirsizlik hayatta en nefret ettiğim şeylerin başında geldiği için temmuz, hatta sonuçlar açıklanana kadar belirsizlikten öleceğimdir herhalde. Belki yapmayı planladığım şeyi yapmaz başka yollara saparım bu belirsizlik durumu yüzünden. Neyse.

Bir diğeri bugün içerisinde beni yıkan bir olay. Yine 2019 yapılacaklar listeme eklediğim mezuniyet sonrası Japonya’da çalışma olanaklarımı arttırmaya yönelik bir hedefim vardı. Fakat öğrendim ki zaten ben yapmaya karar verdiğimde başvuru tarihi çoktan geçmiş. Yaklaşık olarak yıl sonuna kadar beklemem lazım sanırım. Yani mezun olup bir an önce gitmeyi beklerken en az bir yarım yıl ve hatta daha fazlası belki de bu yüzden gidemeyeceğim. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğuna inandığım ve hayatımda çoğu ufak tefek şeyin büyük sorunlar ya da sonuçlar doğurduğuna şahit olduğum için bu mevzu da moralimi bayağı bozdu tabii.

Hiçbiri imkansız hale gelmedi, belki buradan biraz daha umutlanabilirim ama oldukça gecikmeli hale geldi. O kadar sabrım var mı, bilemiyorum.

Japonya’ya dönebilmek dışında hiçbir hedefimin olmaması beni çok mu yıpratıyor acaba, biraz hayatımı yaşamaya mı bakmalıyım diyorum ama “hangi hayat? :’D” diyor ve tek hedefliliğe geri dönüyorum. Napalım, listedeki diğer şeyleri gerçekleştirebilmek için yıpranmaya devam. Önümüzdeki bir kaç gün içinde Bebil’le güzel planlarım var. 5 aydan sonra sonunda ve güzel bir değişiklik olcak benim için umarım. Oradan biraz moral depolarım artık.

Leave a comment